22 Şubat 2011 Salı

Şah ve Sultan - İskender Pala

Ezel bahar olmayınca
Kırmızı gül bitmez imiş
Kırmızı gül bitmeyince
Dertli bülbül ötmez imiş
*
Bülbül güle hayran olur
Hayran olur seyran olur
Bazı insan hayvan olur
Hayvan âdem olmaz imiş.
*
Şah Hatayî ölmeyince
Tenim türab olmayınca
Dost dosttan ayrılmayınca
Dost kadrini bilmez imiş...

Hatayi

Şah ve Sultan'ı yaklaşık bir ay gibi bir sürede bitirdim.Normalde bir aydan daha kısa sürede bitirilebilecek bir kitap ancak fazla zaman bulamamış olmamdan biraz geç oldu.

*

Şah & Sultan
İskender Pala
Kapı Yayınları
İskender Pala'nın bu kitabını genel hatlarıyla beğendiğimi söyleyebilirim.Değindiği konu neticesiyle tartışılmaya,eleştirilmeye açık bir kitap.Yazar 500 sene öncesinde Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail'in Çaldıran Ovasında savaşmasının öncesi ve sonrasını ele almış.Bu iki Müslüman Türk hükümdarın zafer mücadelesinin günümüze etkileri de hiç kuşkusuz çok büyüktür.Selim Sultan olduktan sonra 8 yıl gibi bir süre bu büyük iki hükümdarın mücadelesi sadece siyasi ve askeri olmamıştır.Aşkla bağlandıkları ortak bir noktada  Şah İsmail'in Çaldıran Savaşı'nda kaybetmesinden sonra yakalanan eşi Taçlı Hatun'dur.Taçlı Hatun bundan sonraki yıllarını İstanbul'da Osmanlı topraklarında Sultan Selim'in etkisinde geçirecektir.Taçlı Hatun hikayesinin ekseninde sadece tarih kitabı değil aynı zamanda bir aşk mücadelesine tanık oluyoruz.Sevgi ve aşk'ın tanımlanmaya ve gerçek sevgi fikrinin anlamlandırılmaya çalışılması da kitapta işlenen konulardan.


Şahsi düşüncelerimi söylemem gerekirse kitap Sultan Selim & Şah İsmail , Alevi & Sünni kavramları tarafsız bir şekilde anlatılmaya çalışılmış ancak bir Türk yazarın böyle hassas konularda tamamiyle tarafsız olmasına ben ihtimal veremiyorum.Okurken rahatsız olduğum ve altını çizdiğim bazı başlıklar var.Mesela bunlardan bir kaçı;

  • Şah İsmail'in onbinlerce sünniyi kızgın yağlarda yakması,

  • Şah İsmail'in en büyük destekçilerinden birisi olan annesini sırf sünni olmasından dolayı öldürtmesi,

  • Özbek Kralını savaşta mağlup edip yakalattıran Şah İsmail'in aynı kralın kafatasından şarap içmesi, syf:118

  • Kızılbaşlık ruhu savaşmak,ganimet elde etmek ve eğlenmektir. syf:120

Yukarıda ki başlıkların kitapta anlatılabilmesi için gerçekten sağlam belgelere ihtiyaç vardır.Ancak 500 yıllık bir tarihten bahsettiğimiz için bu tür şeyler bana inandırıcı gelmiyor.Şah İsmail'in sunnilere karşı yaptığı iddia edilen şeylerden Yavuz Sultan Selim'in kızılbaşlara karşı yaptıkları meşrulaştırılmaya çalışılması da dikkatimi çeken başka bir detay.Bundan başka Şah İsmail'in özel hayatıyla ilgili anlatımlarda onu şarap içip keyfine bakan biri olarak yansıtmasını da ekleyebilirim.Selim'in özel hayatıyla ilgili ise pek fazla bilgi yok.Sultan tarafında ise gözüme çarpan rahatsızlık verici bir durumla karşılaşmadım.Bu da yazarın terazide dengeyi tam olarak tutturamadığını düşündürüyor bana.Bende bir tarihçi değilim ancak sadece anlatılanları anlama noktasında kafama takılanlar olabiliyor.Bunun için ek kaynaklara başvurmak gereksinimi doğuyor.


Bunlara rağmen ben bu kitabın okunmasını tavsiye ediyorum.Okurken hiç sıkılmadım ve zevkle okudum.İlla ki eksikler ve yanlışlar olacaktır.500 yıl öncesiyle ilgili tam anlamıyla doğru bilgilere ulaşmak kolay değil neticesinde.Kitabın savaş kısmında bazı bölümleri okurken gerçekten çok etkilendim.Bu kitabı okuduktan sonra olayın daha iyi anlaşılması ve hataları önlemek adına farklı yazarları da okumak gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder